29 Ocak 2022 Cumartesi

Hücre Notları - 6

 ___

Defalarca katlayıp, 

Parmaklarımla iyice küçültüp,

Sakralıma sıkıştırdım o notu. 

"Tekrar ne zaman okurum?" diye düşünmeden,

Birinin onu bulamayacağından,

Bulsa da çözemeyeceğinden emin.

Açıkta kalırsa kabuk tutar,

Biri okursa anlamı değişirdi.

Yeşerecekse yine içimde,

Kökleri bana ait olacaktı.

Ölecekse de.

Bazı zamanlar yok gibi.

Ama bazı zamanlar çocuk gibi.

Hep aynı yerimde ağrı.

Hep o aynı sessizlik.

Hep o aynı kararsızlık.

Hep o aynı sıcaklık.


Atmak istemiyorum. 

Yakmak istemiyorum. 

Kaçsın istemiyorum.

Kalsın istiyorum. 

Ne defter arasında, 

Ne de gözümün önünde. 

Tıkalı kalan bir yer değil,

Tam da akış yönünde.


Ezberiyle ya açarsa yolunu?

Bir sabah uyandığımda giderse o duygu?

Mahkum mu ki zaten?

Peki gitse geri gelir mi?

Bir kaç kelime için kalır mı?

__


* Deli saçmaları diye belki de ayrı bir yazı dizisi olmalı. Kafamda hep farklı hikayeler dönerken özellikle. Sesli konuşmak yerine böyle yazınca daha az deli oluyoruzdur belki de.

** 2009' dan beri hep aynı şekilde bitiriyorum yazılarımı. Çok sevin pek tabii. Kaybetmekten korkmayıp, olduğu gibi kabul etmeyi de unutmayın.

*** Bazı şarkılar çok hüzün ve umutlu değil mi?








1 yorum:

İçimdeki Fısıltılar - 5

 ___ Gölgeli bir güne güneş doğuyordu.  Ben de sabrımın en uçlarında uzunca bir yürüyüş yapıyordum. Öyle ki güneş arkamdan tepemi ve omuzlar...