2 Ağustos 2011 Salı

Nasıl Başladı, Neye Bağlandı Cümleler Yine

"İşaretler, tesadüfler, istemek... Yetersiz kalan bir sürü şeyden sonra yollarını ayırmak.Emanet olan bedenlere, emanet ifadeler yükleyip, birşeyler yaşamak. Kötü biten herşeyi temize çek, yıka ve rafa kaldır. Sonunda böyle iyi hatırlıyor insan herşeyi, yoksa ne mümkün tecrübe olarak kabullenmek."

"Ramazan geldi, koca bir seneyi atlatıp. Çok şey diledim, çok şeye de sahip oldum. Kaybettiklerimi de sahip olduklarımdan saydım zaman geçtikçe. Düzenim, düşüncelerim değişti, ben değiştim. Ürkek olan kelimelerime,cesaret geldi. Savunamadığım da yıkıldığım, zaman zaman inkar ettiğim, ama içimde -kelimelerim şahit olsun ki- pişman olmadığım günler de elbet.Ve dua etmeyi, Rab' dan dilemeyi öğrendim. Dilimle dileyemediğim dönemlerde oldu, sadece içimden geçen zamanlarda. Elimden kalemde düşmedi, içimde cümlelerde eksilmedi. Yazdım durmadan. Maddelere bir sürü nefes yükledim,can gelsin diye. Kendimi tekrar etmekten korkarken, duygularıma eşlik etti bir mevsim,bir defter ya da bir gömlek. Eskiden "can yeleğim" olmadan atlayamadığım o koca denize; şimdi tek başıma, derinlere dalarak giriyor, denizin dibinden yosuna bulanmış bir sürü insanlar buluyor, onların hikayelerini çıkarıyorum. Okuyup, tekrar suya bırakıyorum. O suya kendimi sakladığım kelimelerde salıyorum bazen. Gün oluyor sadece uzunca bakıyorum ya da bir çift göz eşlik ediyor bana. "
Geçen Ramazan' ı anımsadım. Dilime düştü işte bu cümleler. Güzel bir Ramazan daha olsun bu sene. Bencillik olacak belki ama sevdiğim tüm insanlarla nice de Ramazan geçirmeyi diliyorum.
Ayın anlam ve önemini belirtmez ama , sevdiğim bir şarkı eşlik etti madem, öyle de bitsin istiyorum.

Ezginin Günlüğü - Eski Günlerimiz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İçimdeki Fısıltılar - 5

 ___ Gölgeli bir güne güneş doğuyordu.  Ben de sabrımın en uçlarında uzunca bir yürüyüş yapıyordum. Öyle ki güneş arkamdan tepemi ve omuzlar...