__
Bir sancı ile uyandım.
Gözlerimi açtığımda bu vücudun bana ait olmadığından neredeyse emindim.
Kalkıp yürüdüm..
Yürüdüm..
Yürüdüm..
Ta ki o benimle yolunu ayırmayı düşündüğü ana kadar.
Uğuldayan kulaklarım.
Kaybolan görüntüler.
Hissettiğim acı,
Elimdeki kan.
O an işte.
Zaman geldi dediğim o an.
Gitmeliydim belki de.
Kapatmalıydım emreden gözlerimi.
Korkuyla karşılayacağımı sandığım o an,
Aklıma sadece onun yüzünü getirdiğim,
Veda edemediğimin acısı dışında sadece bir andan ibaret.
Bıraksalar ruhumu,
Son kez uçmak isterdim gerçekmişcesine,
Veda ederdim yüzüne, dudaklarına, gözlerine.
Bıraksalar ruhumu,
Chopin' in notalarına karışırdım,
Kulağına fısıldardım sevdiğimi.
__
* İflah olmaz bir romantik gibi yazmaya devam ettiğimi ve kaldığım yerden, hatta daha çok hissederek yazabiliyor olmaktan mutluyum. Ellerim uzun süredir bir türlü kaleme ve deftere uzanmamakta. İstememek değil. Böyle yetişkin problemleri daha önemliymiş gibi gelmesinden kaynaklı sanırım. Kendimi unutmuşum. Hoşnutsuz değilim. Öyle de mutluyum ama ikisiyle beraber yanyana yürümeye devam etmeliyim. Herşey bir yana kendimizi sevmeyi sakın unutmayın. Her sabah ya da yatmadan hatırlamayı da unutmayın.
** Bahsetmişken dinleyin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder