Bakışların bekler köşede..
Bilirim..
Elinde değil..
Gizli olan..
Güzel olan..
Dönüyor küre durmadan..
Sen sabit yerinde..
Gizlice baktığını sanan..
Merhaba Dünya!
Kayan bir yıldız ileride..
Dileğimi tutturuyorum ucuna..
Vardığını sandığım yerde..
Dileğim ..
Seninle..
İpince bir yol var..
Geçilmez zannedilen..
Işık var sonunda..
Geçmek gerek diyorum..
Parmak uçlarında..
Geçiyorum nazikçe..
Ellerim..
Seninle..
Aldığım nefes..
Verdiğimiz nefes..
Kimyası başka..
Denk düşmüyor burayla..
Gidelim diyorum..
Gitmek..
Başka yere..
Gitmek..
Bir avuç deniz..
Gitmek..
Bir parmak yol...
Seninle..
Çıkıyoruz yola..
Zamanı farketmeden..
Varıyoruz sonunda...
Bilinmeyen bir yere..
Bize ait..
Gizli...
Zor sanılan..
Keşfedilmemiş..
Sadece bize ait olan..
Merhaba Dünya..
Uzaklardan bildiriyorum sana..
Çok uzağız tanıdıklara..
Kaybettiğin bir şehir..
Artık bize ait olan..
Dokunamaz artık kimse bize..
* Uzun zamandan sonra kalemi elime aldım. Başka yollara çıkıyor yazılarım. Ayrıca yazılarımı sayılandırmak bir yana, bir de isimlendirme zamanım da gelmiştir. Ne dersiniz?
** Ludovico Einaudi eşlik ediyordu yazarken "Dietro Casa" parçasıyla.. İyi geleceğinden eminim.. Güzel zamanlar.. Ve evet, tabi ki çok sevin!
gitme imkanı varken gitmeli insan, bırakmamalı bi kere tuttuğu eli...
YanıtlaSil