Kıssadan Hisse Zamanlar - 74
___ Gri bir toz bulutunun içinde, renklerin birbirine küstüğü o sessizlikte arıyorum seni. Gözümün önündesin işte, dudaklarımın çizgisine kadar yakında. Bir an uzansam — sis gibi dağılıyorsun, elim kendi gölgeme çarpıyor. Çarpan el, içimde ince bir sızı bırakıyor. Nefesin tenime değmeden kayıyor üzerimden, yine de dokunduğunu sanacak kadar yakındasın— ama bakışların beni bulmuyor. Karanlığına doğru biraz daha yaklaşıyorum. Kulağına doğru eğiliyorum, fısıltım duvara vurmuş gibi yine bana dönüyor. Aynı kelimeler, başka bir ağızdan kopmuşçasına, sıcak ve cüretkar. İçimde dönüp duruyor ismin, duymanın bir yolunu bulursun diye bekliyorum; diğer yandan ben hala anlamaya çalışıyorum hangi boşlukta kaybolduğumuzu— aynı gölgenin içinde durup nasıl iki ayrı dünyaya bölündüğümüzü. Bakışlarınla arıyorken birisini, belki de sana çarpıyor içimde taşıdıklarım. Duyuyorum sesini, durmadan tekrarladığın o cümleleri: “Söyle… Var mısın benimle o boşluğu tek bir renge çevirmeye...