7 Kasım 2011 Pazartesi

Kasım 3, Doğum Günü Anlam ve Önemi

3 Kasım 1987…

Kendi doğum günü hakkında yazı yazma hissiyatı, benim gibi bir yazı delisinin aklından geçer sanırım. Böyle bir yazıya, biriktirdiklerimi hafifletme ihtiyacı ya da belki de birazda olsa düşündüklerimi paylaşma isteği ya da şükran dilekleri der geçeriz. Yazmak için sebep çok.. Ama bu ne bir deneme, ne de bir öykü. Bu açık bir mektup. Tüm herkese yazılan.

Şanslı bir kadın olduğumu anlatmaktan başlayabilirim sözlerime. Şanslıyım, iyi bir hayatım var. İyi bir aile, iyi bir iş, daima da beni seven insanlar var hayatımda. Seven derken; hafife alınacak derecede de değil. –Varlıkları için bu sayede teşekkür ettirecek kadar.- Düşüme düşürdüğüm çoğu şeyi yapacak güce, isteğe sahibim. Bu konularda da yol açısından hep açık fırsatlar bulmam da ayrı bir etmen tabii ki.

Kısa zamana kadar ruhen, son zamanlara kadar da vücuden çöküşlerim oldu. Kötü ya da yanlış seçimler olsun bunun adı ya da kötü deneyim; hepsinin benden aldıkları umurumdaydı. Oturup düşünecek kadar. Hatta kafaya takacak kadar. Fakat atlatılması zor olmadı.- ki halen bence çok iyiyim- En büyük katkıları belki de o zaman ki hislerden açığa çıkan bazı hissetmediğim duygular ve bunun sayesinde döktüğüm cümleler oldu.
Acemice dökülen cümlelerime daha farklı anlamlar yüklememdeki en büyük sebeplerden biri, bu kadar çok çöküp, kendi içime iyice dönmüş olmamdı. Çevremde olup bitenler; tanıdıklarımın-tanımadıklarımın yaşadıkları, acıları, mutlulukları, sahip olduğum tüm duyularımın hissettikleri, hayallerim, rüyalarım, bana biçilenler, benim biçtiklerim, diktikleri- dikemedikleri…. Sıralamaya kelimemim yetmediği bir sürü anlamlar; şimdiki Merve Nur olmamdaki sebep.

Çok kazandım, çok kaybettim. Çok doğru davrandım. Çok hata yaptım.

Kazandım, çünkü; Hiç bilmediğim duyguları hissettim. Hiç olmadığı kadar cesurdum. Hiç olmadığım kadar çocuktum. Hiç olmadığım kadar büyük insandım. Ağlarken çok yazdım. Gülerken çok paylaştım. Çok kez kendimi unutup, başkası oldum.

Kaybettim, çünkü; Bazen o kadar bencil davrandım ki beni kendi kadar sevenleri bile kaybettim. O kadar kendi içimde dolandım ki, kapıyı açmayı istemedim. İnancımı kaybettim, kapımı sonuna kadar açtığım bir anda. Gelip biri tek hamleyle yok etti. Kötü mü oldu bilmiyorum ama daha realist oldum. Gururumu kaybettim.-ki devir insanı meğer sevildiğinde bile buna ihtiyaç duyuyormuş. Bilemedim.-

Çok doğru davrandım; Sebepli zamanlarda sessiz kalıp, sadece izledim. Kaybettiğim anlarda, düşlerimden beslendim. Yapabileceğim herşeyi dizdim hayatıma. Öğrendim, okudum, dinledim, yazdım. Arada ara verdim elimde olmadan ama hep devam ettim. Doğru zamanda, doğru yerde oldum. Doğruyu savundum. Savaştım. İnandığım yerde kaldım. Tedirgin olduğum her yeri terkettim. Çok sevdim. Çok kızdım. Çok paylaştım. İstediğim yerlerde oldum. Çok uğraştım bazen. Ama neden uğraştım yerine; neden olmadığını sorguladım.

Çok hata yaptım; açmadığım kapılarda. Bazı tavırlarımda, üzdüklerimde. Beni üzen herşeye diyecek bir şeyim yokta, üzdüklerimden özür dilerim. Çok kurcalayınca hayatı, çokça da hata yapıyor insan. Söylemek istemediklerini söylüyor. Dilemek istemediklerini. –ki yüreğim ne kadar başka dese de.-

Özetlemeye çalıştım. Belki becerdim, belki beceremedim. Önemsedim, önemsendim ömrüm boyunca. Doğru yol, doğru işaret, doğru insan gibi sıfatlara inandım. Tüm çabam; kendimden haz aldığım şu vakitlerde iyi yaptığım herşeyin beni bırakmaması.

*Bu yazıyı doğum günüm öncesinde yazmıştım. Gece 12 öncesi ve sonrası arayan, mesaj atan, facebook aracılığıyla ulaşan, yüzyüze yakalayan tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim. Akşamında da kutlama yaptık. Gecenin özeti çok netti. Beyoğlu Hamam atmosferi eşliğinde; Sevdiğim bir ben vardı. -Eksik- Sevdiğim kardeşlerim vardı. Sevdiğim dostlarım vardı. O kadar güzeldi ki. Uykuya şükrederek daldım.

Açık dilek kutusu açıyorum ki; sinerji oluşturalım.

Ve tabii yazının şarkısı. Gece yüzümün daha da çok gülmesine sebep şarkı. Bülent Ortaçgil imzalı, Mehmet Günsür söylemli Eylül Akşamı şarkısı. Sevgiler,

1 yorum:

  1. Kaleminiz ve sevmeniz hiç tükenmesin Madonna Hanım.

    YanıtlaSil

İçimdeki Fısıltılar - 5

 ___ Gölgeli bir güne güneş doğuyordu.  Ben de sabrımın en uçlarında uzunca bir yürüyüş yapıyordum. Öyle ki güneş arkamdan tepemi ve omuzlar...