Günün şarkısı olsun. Klibiyle, sözleriyle...
27 Aralık 2011 Salı
22 Aralık 2011 Perşembe
Kıssadan Hisse Zamanlar - 22
__
Tanıdık bir yola çıkmaya çalışıyorum bu karanlık yoldan.
Arnavut kaldırımlarına çokça adımlar sakladığımız, ucu ışıklı bir yol.
Sen bensiz ne kadar geçmişsindir bilmem ama, ben sensiz çokça geçtim buradan.
Yetim kalmış adımlarıma inat biraz da güçlü bastım her adımımı.
Kimseyle olamayacağını bilerek, gölgelerin oyununa inanmadım.
Bir vazgeçmek var yolumuzda.
- ki en büyük korkum.- Ya ben vazgeçersem? Ya da sen?
Hep bıraktığımız yerden başlarken, birimiz ya geç kalırsa?
Tek başınalıkla, gölgelerle arkadaş olursak?
Vazgeçipte bir gölge olursak?
Aklımızın kirlileri tüm güzellikleri kapatır da, göremezsek "biz" olmanın başkalığını.
Şimdiki zamanları bile eritenler varken, şu arnavut kaldırımında çamur olup, bir yağmur sonrası kaybolmakta var.
Olmaz aslında da hiç biri.
Her zaman ki ben işte.
Korkularımızı diziyorum tespih gibi, kurutuyorum sonrasında.
Yaşamak tek.
Söylenenlere göre, teki kaybettikten sonrası çok uzaklarda.
Orada bile yol ikiye ayrılırken, karşılaşmak mı?
Karşılaşmak, uzaklar kadar muamma.
Faniliğimiz kalıyor elimizde yine.
Karanlık yol bitiyor şimdi.
Yolun ucundaki ışık, arnavut kaldırımın taşları ve gölgeler.
Işığa yürüsem göremezsin beni, çünkü başın hep eğik.
Karanlığın bitiminde, gölgelerin sesini bastıracak şarkılar söylüyor aklım.
Kötü ihtimalleri ışığa doğru astım da..
Ne vakit gelirsin?
__
* Uzunca zaman önce hediye edilen bir tabloyu, yatağımın karşısına asıp, uzunca izledim. İzleme sonucu da yukarıdaki cümleler.
** "Yüksek Sakat - Sana Aşık Yalnız Ben" parçası. Sözleri, sözlerim gibi. Ben yazsaydım keşke diye bile hayıflanamıyorum, çünkü ben bile bu kadar net anlatamazdım. Klibi ve sözleri ile bütünlüğü ise istenilen sonuçta ; iç acıtıcı ve mükemmel bir uyumda.
Tanıdık bir yola çıkmaya çalışıyorum bu karanlık yoldan.
Arnavut kaldırımlarına çokça adımlar sakladığımız, ucu ışıklı bir yol.
Sen bensiz ne kadar geçmişsindir bilmem ama, ben sensiz çokça geçtim buradan.
Yetim kalmış adımlarıma inat biraz da güçlü bastım her adımımı.
Kimseyle olamayacağını bilerek, gölgelerin oyununa inanmadım.
Bir vazgeçmek var yolumuzda.
- ki en büyük korkum.- Ya ben vazgeçersem? Ya da sen?
Hep bıraktığımız yerden başlarken, birimiz ya geç kalırsa?
Tek başınalıkla, gölgelerle arkadaş olursak?
Vazgeçipte bir gölge olursak?
Aklımızın kirlileri tüm güzellikleri kapatır da, göremezsek "biz" olmanın başkalığını.
Şimdiki zamanları bile eritenler varken, şu arnavut kaldırımında çamur olup, bir yağmur sonrası kaybolmakta var.
Olmaz aslında da hiç biri.
Her zaman ki ben işte.
Korkularımızı diziyorum tespih gibi, kurutuyorum sonrasında.
Yaşamak tek.
Söylenenlere göre, teki kaybettikten sonrası çok uzaklarda.
Orada bile yol ikiye ayrılırken, karşılaşmak mı?
Karşılaşmak, uzaklar kadar muamma.
Faniliğimiz kalıyor elimizde yine.
Karanlık yol bitiyor şimdi.
Yolun ucundaki ışık, arnavut kaldırımın taşları ve gölgeler.
Işığa yürüsem göremezsin beni, çünkü başın hep eğik.
Karanlığın bitiminde, gölgelerin sesini bastıracak şarkılar söylüyor aklım.
Kötü ihtimalleri ışığa doğru astım da..
Ne vakit gelirsin?
__
* Uzunca zaman önce hediye edilen bir tabloyu, yatağımın karşısına asıp, uzunca izledim. İzleme sonucu da yukarıdaki cümleler.
** "Yüksek Sakat - Sana Aşık Yalnız Ben" parçası. Sözleri, sözlerim gibi. Ben yazsaydım keşke diye bile hayıflanamıyorum, çünkü ben bile bu kadar net anlatamazdım. Klibi ve sözleri ile bütünlüğü ise istenilen sonuçta ; iç acıtıcı ve mükemmel bir uyumda.
19 Aralık 2011 Pazartesi
Kıssadan Hisse Zamanlar - 21
__
İnceden bir yağmur, düşerken şehrime, seni, sen kokan zamanlarını gönderdim rüzgara.
Sen şehrimden kaçtığını sanarken, bırakmadım düşlerimi.
Ben koktu şehrin.
Sen yine kaçamadın.
Gördüklerin olmak.
Kokladığın olmak.
Ben çoktan oralara karıştım.
Şehrimden istemesem de koptum.
Vatanımı istila eden düşman gibi değil de, göçüm gibisin.
Sığındığım bu şehrin, artık benim de şehrim oldu.
Fabrika çıkışlı düşüncelerin arasında yaşamaya çalışmaktan çok, yaşamak için.
__
"Göremediğimden dileğim... Ne garip. Göremediğimden görülebilecek zamanlar dilemek. Başka zamanlar da, farklı zamanlar yaşamayı istemek. Herşey bir yana; asıl garip olan bu zamanlarda sevip, kalmak olsa gerek. Kalmak gibi gitmekten, gitmek gibi kalmakta artık insanlar. "
* Öğle arası notu gibi oldu. Bir anda. Rüyamın da etkisi belki de.
** Dün gece uzun zamandan sonra kesintisiz uyudum. Rüyamda da edebiyat almış başını gitmekte. Çemberimde Gül Oya'dan hatıra bu cümleler, odamda da asılıdır. Gün geldi, rüyamda da söylerken buldum.
- Hani böyle karanlık bir gecede, ıssız bir yokuşu tek başına inerken bir köşeyi dönersin de deniz çıkar ya karşına. Sonra o denizde bir gemi belirir. Şıkır şıkır ışıklarla geçip gider. Sen sevinirsin. Hiç nedensiz ama. Sonra için kıpırdar ya hani, öyle işte. Seni tanıdığımdan beri bir gemi geçiyor içimden. Hep ama. -
*** Yeni Türkü - Karanfil olsun yazımın parçası da...
İnceden bir yağmur, düşerken şehrime, seni, sen kokan zamanlarını gönderdim rüzgara.
Sen şehrimden kaçtığını sanarken, bırakmadım düşlerimi.
Ben koktu şehrin.
Sen yine kaçamadın.
Gördüklerin olmak.
Kokladığın olmak.
Ben çoktan oralara karıştım.
Şehrimden istemesem de koptum.
Vatanımı istila eden düşman gibi değil de, göçüm gibisin.
Sığındığım bu şehrin, artık benim de şehrim oldu.
Fabrika çıkışlı düşüncelerin arasında yaşamaya çalışmaktan çok, yaşamak için.
__
"Göremediğimden dileğim... Ne garip. Göremediğimden görülebilecek zamanlar dilemek. Başka zamanlar da, farklı zamanlar yaşamayı istemek. Herşey bir yana; asıl garip olan bu zamanlarda sevip, kalmak olsa gerek. Kalmak gibi gitmekten, gitmek gibi kalmakta artık insanlar. "
* Öğle arası notu gibi oldu. Bir anda. Rüyamın da etkisi belki de.
** Dün gece uzun zamandan sonra kesintisiz uyudum. Rüyamda da edebiyat almış başını gitmekte. Çemberimde Gül Oya'dan hatıra bu cümleler, odamda da asılıdır. Gün geldi, rüyamda da söylerken buldum.
- Hani böyle karanlık bir gecede, ıssız bir yokuşu tek başına inerken bir köşeyi dönersin de deniz çıkar ya karşına. Sonra o denizde bir gemi belirir. Şıkır şıkır ışıklarla geçip gider. Sen sevinirsin. Hiç nedensiz ama. Sonra için kıpırdar ya hani, öyle işte. Seni tanıdığımdan beri bir gemi geçiyor içimden. Hep ama. -
*** Yeni Türkü - Karanfil olsun yazımın parçası da...
16 Aralık 2011 Cuma
Kıssadan Hisse Zamanlar - 20
"Alsan da ellerinle yıkasan yüreğimi,
Temizlense tüm siyahım.
Yine bahar koksam,
Çocuk zamanlarımdaki gibi.
Açılsa ellerim korkmadan,
Babama uzanır gibi düşünmeden.
Çalınan düşlerimi bulmuş olsan,
Ellerinden kavuşsam geciktiklerime."
* Eskilere bir tek cümle eklemek istemeden başlıyorum, sonrasında değişen duygularla eklerken buluyorum kendimi.
** Geç olsun, güç olmasın. Bu paylaşımı diğerleri gibi yapmakta farz olsun bana. Doğa İçin Çal ekibinin 3. çalışması; Gesi Bağları - Çemberimde Gül Oya- Çay elinden Öteye..
*** Gesi Bağları türküsüde bana gelmiş olsun. Güzel zamanlar olsun. Sabun köpüğü zamanlar olmasın.Hep olsun. Daim olsun.
15 Aralık 2011 Perşembe
Kabus Notları - 2
-Bir- -an-, -an-mamak için adını,
S-an-rıların içine saklıyorum seni.
-An-sızın gider gibi yapıyor ellerim,
Gözlerimi aç-an-a kadar y-an-ımda oluyorsun.
Yetmiyor y-an- y-an-a olmak çoğu zam-an-.
-Bir- olmak vardı aklımda.
-Bir-likte ölmek sonunda.
-An-latamadım kendimi ki,
-Bir- başınayız şimdi.
* Bir süre eski yazılara devam edeceğim muhtemelen.
** Mabel Matiz - Arafta... Arafta kalanlara gelsin.
S-an-rıların içine saklıyorum seni.
-An-sızın gider gibi yapıyor ellerim,
Gözlerimi aç-an-a kadar y-an-ımda oluyorsun.
Yetmiyor y-an- y-an-a olmak çoğu zam-an-.
-Bir- olmak vardı aklımda.
-Bir-likte ölmek sonunda.
-An-latamadım kendimi ki,
-Bir- başınayız şimdi.
* Bir süre eski yazılara devam edeceğim muhtemelen.
** Mabel Matiz - Arafta... Arafta kalanlara gelsin.
5 Aralık 2011 Pazartesi
Kıssadan Hisse Zamanlar - 19
__
Kendine uzak kaldığı zamanları ne vakit uzun tutsa,
Beklenmedik bir anda vuruyordu yüzüne kendisi.
Hiç tahmin etmediği bir zamanda ve yerde, karşılaştığı eski bir sevgili misali.
İşte o anlardan birini yaşıyordu adam.
Uyanıkken neşteri derisinde hisseder gibi sızlıyordu ağlarken.
Ne kadar özlediğini, sevdiğini anımsattı acısı ona.
Dualara iğnelenen bir kaç keşkelerden,
Rüzgara savurduğu cümlelerinden hiçbiri mi ulaşmamıştı eline?
Hiç mi kokmamıştı burnuna kokusu?
__
O gece tekrardan ayrıldığı gün kü kendisine dönerken adam,
Kadının geri gelmemesini diledi.
Gitmesin diye baktığı ama söyleyemediği,
Sadece izleyip kaldığı bir suretin gidişini anımsadı.
Gözlerini kapatıp, rüyaya karışmasını diledi.
*Yarım kalanlardan...
** Bir erkeğe ait cümleler karalamak adına ilk benim için.
** Anjelika Akbar - Aşk
Kendine uzak kaldığı zamanları ne vakit uzun tutsa,
Beklenmedik bir anda vuruyordu yüzüne kendisi.
Hiç tahmin etmediği bir zamanda ve yerde, karşılaştığı eski bir sevgili misali.
İşte o anlardan birini yaşıyordu adam.
Uyanıkken neşteri derisinde hisseder gibi sızlıyordu ağlarken.
Ne kadar özlediğini, sevdiğini anımsattı acısı ona.
Dualara iğnelenen bir kaç keşkelerden,
Rüzgara savurduğu cümlelerinden hiçbiri mi ulaşmamıştı eline?
Hiç mi kokmamıştı burnuna kokusu?
__
O gece tekrardan ayrıldığı gün kü kendisine dönerken adam,
Kadının geri gelmemesini diledi.
Gitmesin diye baktığı ama söyleyemediği,
Sadece izleyip kaldığı bir suretin gidişini anımsadı.
Gözlerini kapatıp, rüyaya karışmasını diledi.
*Yarım kalanlardan...
** Bir erkeğe ait cümleler karalamak adına ilk benim için.
** Anjelika Akbar - Aşk
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
İçimdeki Fısıltılar - 5
___ Gölgeli bir güne güneş doğuyordu. Ben de sabrımın en uçlarında uzunca bir yürüyüş yapıyordum. Öyle ki güneş arkamdan tepemi ve omuzlar...
-
İlk defa böyle bir yazı yazmak durumunda kalıyorum. Dün akşam kapımı çalan bir anneden bahsetmek istiyorum sizlere. İnternet kocaman bi...
-
............ Bir Cuma akşamını serdim yere... Üzerine yatıp, göğü karartmaya karar verdim. Bir anda.. Bana amade bir günmüş gib...
-
Akşam uyumadan önce aynı şarkıyı mırıldanıyordum, sabah aynı şarkıyla uyandım. Mutluydum gözlerimi açtığımda. Uzun zaman olmuştum. Koca bir...