27 Kasım 2013 Çarşamba

Kıssadan Hisse Zamanlar - 48 / Mavi Bir Geminin Hikayesi

__

Bir varmış, bir yokmuş..
Hayalet mavi bir gemide..
Aralık ayının bir vakti..
Tek başına..
Rotasız..
Bir yere ulaşmaya çalışmadan..
Dünya zamanı akıtırken misali..
Aktı gitti suyla birlikte..
Vurdu karaya bir akşamüstü gemi..

Hayalet geminin ölümlü sahibi..
Yürümüş uzunca yolları.
Kalabalık şehirlerden birinde.
-tek kalmak mümkün gibi.-
Mevsim rüzgarı titretip,
Güneşi soğuktan sakınırken,
Yağmurların ıslattığı günlerden birinde..
Yolun nereye çıkacağını bilmeden..
Apansız.. 
Aklında yokken...
-belki de hep varken..-
Tıklatmış zamansız bir anda kapıyı..

Görmeden..
Kapı ardında..
Yarım cümleler eşliğinde..
Konuşmuşlar uzun uzun..
Yeni zamanı selamlamışlar..

İlk defa..
Hep beklenmiş..
Hep görmezden gelinmiş..
Olmaz denilmiş..
Olmaması doğru görülmüş..
-Kim?-
-Neden?-

Başka zamanlarda..
Başka anılarla..
Başka insanlarla..
Konuşmuşlar..
Konuşmuşlar..

Kapı açılmış birgün..
Konuşmuşlar..
Konuşmamışlar..
Konuşmuşlar..
Konuşmamışlar..
Ayrı yollarda..
Karşılaşmak için tesadüfler yaratarak..

Bitmeyecek bir kaos..
Ömür gibi..
Yokmuş gibi..
Daha fazla zaman çok şey demek.
-Aslında baştan beri bilinen.-
Bağ demek..
Anı demek..
Paylaşmak demek..
Daha fazlası, daha fazla yanlış demek..
-Onlar ne derse?-
Gemici, hayalet gemisiyle kaybolmuş..

Hikaye bu ya..
Bir varmış, bir yokmuş..
Ölümlü gemici ölse..
Hayalet gemi kaybolsa..
Hikaye mutlu bitermiş..

Hikaye mutlu bitsin diye..
Herkes mutlu olsun diye..
Yalandan da olsa..
Gerçeği doğru olmasa da..


Mavi bir gemi..
Yorgun bir gemici..
Sadece Nazım'ın hikayesine dahil olmaz ya...

__

* Var olanları yazmaktan çok, var olmayanları karalamak.. Hikayeler ise sadece çocuklara değil. Herkes için.. 
**  Uzun zaman sonra.. Uzunca cümleleri dizmek için... Çok yorucu zamanlar.. Çok güzel zamanlar... Mutlu, umutlu zamanlar.. Bu satırları karaladıktan sonra paylaşımım çok şaşırtıcı olmayacaktır. Hem Nazım Hikmet'i, hem de Cem Karaca' yı aynı anda rahmetle anmak istiyorum. Cem Karaca' dan "Çok Yorgunum Kaptan" .. Mutlu zamanlar dilerim..


10 Kasım 2013 Pazar

Seni Çok Özlüyoruz Atam!

__

O'nsuz geçen 75 yıl... O'nsuz da olurdu diyenlere inat daha da sahiplenmemiz gereken zamanların kapımıza dayandığı şu zamanlarda, yıllar sonra tekrardan Can Dündar' ın hazırlamış olduğu "Sarı Zeybek' i izlerken gözyaşlarım durmadan akıyor. Ben ve benim gibi hissedenler; O' nu çok özlüyoruz ve böyle yaşamaktan mutlu değiliz.Çocuk tecavüzlerinin,küçük gelinlerimin,yasakların, yakılmaların, dövülmelerin olduğu bir ülkede uykumuz hep huzursuz. Ve yine tekrar ediyoruz. Olmasaydı,olmazdık.
Halkı için son nefesine kadar çalışan, Türk olmayı bizler için gurur parçası haline getiren liderimizi rahmetle anıyorum..

Bugün okumuş olduğum bir yazıdan alıntı yaparak, herkese iyi haftalar diliyorum.

**Teşekkürler Onur Karan. Duygular işte bu kadar güzel dile getirilebilirdi.

" Bu zamana kadar çok zor dönemler atlattık. çünkü adaletimiz 1938'de hayata gözlerini yumdu.
75 yıldır hala ayaktaysak, çoğunluğunun müslüman olduğu bir ülkede diğer müslüman devletlere örnek teşkil ediyorsak bunu mavi gözlümüze borçluyuz.

Ne güzel söyledi Cem Adrian
" Bir ölüm ancak bu kadar ölümsüz olabilirdi. " " (Alıntı)


Yazının tamamı için; http://blog.radikal.com.tr/Sayfa/bir-olum-ancak-bu-kadar-olumsuz-olabilirdi-38762

Ve izlemek isteyenler içinden tekrardan Sarı Zeybek ;

 




İçimdeki Fısıltılar - 5

 ___ Gölgeli bir güne güneş doğuyordu.  Ben de sabrımın en uçlarında uzunca bir yürüyüş yapıyordum. Öyle ki güneş arkamdan tepemi ve omuzlar...