11 Eylül 2009 Cuma

Bir şehre yağmur yağdı... Ben ağladım...

Nasıl bir şeydi bu yaşananlar. Koca şehrim İstanbul bu kadarda güçsüz olmamalıydı belki de. Makyajı akmış yıkılmış bir kadından farksızdı İstanbul. Ne kadar beraber olduğumuzu, ne kadar kibirli ve ne kadar bencil olduğumuzu ortaya çıkardı yağmur. Kirletildiğimizin sahnesiydi, kirlettiğimizin yada...

-Sabah dünden beri dinlememek adına herşeyi yapmama rağmen sabah dinlemek zorunda olduğum haber yüzünden bu sitemim.

"Azra bana sarıldı Dila kaydı gitti" diye feryad eden bir anne, "Kardeşimi yakalayabilirdim" diyen 5 yaşındaki ufak bir kız. Gözümün önünde o sahne. Bir annenin başına gelebilecek en kötü şey değil midir yaşanan? Ellerinden kayıp giden bir hayat, bir can, bir parça... -


Sussam iyi olacak...

Kelimeler yetersiz. Boğazımda koca bir yumruk. Umarım gün ışığı çabuk aydınlatır hepimizi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İçimdeki Fısıltılar - 5

 ___ Gölgeli bir güne güneş doğuyordu.  Ben de sabrımın en uçlarında uzunca bir yürüyüş yapıyordum. Öyle ki güneş arkamdan tepemi ve omuzlar...