__
Sen..
Herşeyin eni..
Hep doğru tarafı..
Hep en güçlüsü..
Ufak bir kıvılcım..
Yandı..
Bitti..
Kül oldu..
Hiç bir sabah demez..
Hazır mısın mutsuzluğa? diye başlamıyor..
Ama nasıl desem..
Bir sabah oluyor..
İşte orada..
Evet , evet..
Kımıldıyor..
Bir şeyler olacak..Sanki?.
Ya ..
Davetsiz misafir..
Nasıl olduğunu bilmeden içeri giren..
Olmaması gereken bir yerde..
İnceliyor her yeri..
Katladığınız tüm anılara bakıyor..
Bir bir aşağıya indiriyor..
Bütün gülüşleri sakladığınız kasaları karıştırıyor..
Kafanızı tutup. "Bak oraya!" diye emir yağdırıyor..
İnandıklarınızı eziyor..
Ve çekip gidiyor..
Şimdi ne yapmak lazım?
Oturup ağlamak var..
Ama akmıyor işte..
Bir şeye inanmış olmaktansa..
Tekrar yeniden kurasım var..
Basit şeyler..
Yeni bir sabaha inanasım var mesela..
Eski bir dostu göresim..
Kendime yuva yaratasım var mesela..
Yeni hedefler noktalayasım var..
Sadece çay içip, yazasım var..
Fazla olan herşeyimi atasım var...
-sımlarımı yanıma alıp,
Sırasız cümlelerimi arkada bırakıp,
Bilmediğim biri olmak var ..
__
* Yeni seçimler, yeni fikirler, başka bir zamana doğru ilerliyor zaman.. Kim isterki hep aynı yerde kalmak...
** Şarkı da, klibi de o kadar güzel ki.. En kötü zamanlara, hafif tebessüm ettirecek cinsten.. Jamie Lawson' dan "Wasn't expecting that".. Ve bıkmadan, usanmadan tekrar etmek gerekirse.. Çok sevin.. Ama önce kendinizi... ;)