22 Temmuz 2013 Pazartesi

Kabus Notları - 14

__

Kusuyordu kadın cümleleri...
Nefes almadan..
Kımıldayan bir sürü görüntü.
Tüm beynindekiler can çekişiyordu.
Kurtarılmaya layık mıydı?
Kurtarılabilir miydi?
Düşünecek aklı kalmamıştı.
En ilkel haliymiş gibi.
Evcilleştirilmemiş bir hayvan gibi.

Yerdekiler renklerini kaybetmişti.
Kadın güçsüzce soluklanıyordu.
Duvar dibi dost oluyordu.
Sırtını yasladığı ama çaresiz.

Zili çalıyordu durmadan..
Sanki içeride biri varmış gibi.
Neden çalıyor? diye düşündü kadın.
Ölüm ne vakittir oturuyor bir evde?
Ölmek için bir yumru sesi mi gerekti?

Kadın ölmüştü.
Kustuğu o an yaşamını yitirmişti.
Ağız dolusu bir sürü yaşamak.
Tüm varlığını işte o an kaybetmişti.
Ölmüştü.
Emindi.
Alçalıp, yükselen bedeni yalan söylüyordu.
Banyoda biri bulana kadar bu tek gerçekti.
Kendi gerçeği.
Ona ait kalan tek ve ilk şey bu olmuştu.

Boşluğa fısıldıyordu durmadan.
Neden?
Neden?
Neden?
Durmadan..
Sayısı artan neden sorusu onu kurtaracakmış gibi...
__

* Yazamayacak zamanlar değil. Koşacak zamanlar belki de. Kendimle çok uzağa.
** Jehan Barbur' un Sarı albümünden Dinle parçası durmaksızın dinlenir mi? Evet. Dinlenir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İçimdeki Fısıltılar - 5

 ___ Gölgeli bir güne güneş doğuyordu.  Ben de sabrımın en uçlarında uzunca bir yürüyüş yapıyordum. Öyle ki güneş arkamdan tepemi ve omuzlar...