5 Nisan 2022 Salı

İçimdeki Mırıltılar - 4

 ___ 

Uzaktan gelen akordeon sesini ile irkildim. 

Kim bilir ne zamandır bakıyordum el yazına.

Melodiler dürtmese kulaklarımı,

Bir kağıda nehir akıtacaktı gözlerim.

Ne kadar zaman kalmışım öyle, bilmem.

O kadar uzun nefesimi tuttum, bir bilsem.

Üzerimde beyaza yakın bir elbiseyle,

Yüzümde her an gelir telaşı makyajı,

Ellerimse heyecanlı kuş gibi,

Oradan oraya sevdiklerini bir araya getiriyordu.

El yazın gelene kadar;

Zaman koşuyordu sana doğru,

Vuslata bir nokta da biz ekleyecektik.

Beyaz elbisem ile seni karşılayıp,

Seni tüm sevdiklerine boğacaktım.

Ah sevgilim,

Ellerin birbirine nasıl müsaade etti, bilmem.

O kelimeleri yazdığını gören gözlerin,

Ellerin kadar acımasız değil midir sence?

Gelen her adımı kadere sarıyorduk madem,

Ben de el yazını kadere teslim ederim.

Aynaya bakacak olursa gözlerim,

Uzunca göz göze kalmamaya yemin ederim.

Biberiyeler ekerim camımın önüne,

Koktukça vuslatı silerim burnumun ucundan.

___


*  Çok sevin.

** Şarkı atamasını siz yapın, paylaşın. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İçimdeki Fısıltılar - 5

 ___ Gölgeli bir güne güneş doğuyordu.  Ben de sabrımın en uçlarında uzunca bir yürüyüş yapıyordum. Öyle ki güneş arkamdan tepemi ve omuzlar...