8 Mart 2022 Salı

Hücre Notları - 8

____

Derin bir karanlığa uzunca baktınız mı hiç?

Ben baktım, zamanı ne kadar kestiremediğim.

Önce ürküyor insan, siyaha bulanacak diye.

Sonra o düşkün sessizliğe teslim oluyor.

Nereye baktığının bile önemi yok sanıyor.

Halaskar düşünceler etrafa savruluyor.

Vadesini ve gücünü ispatlayanlardan biri,

Oradan alıp, gözlerini mühürlüyor. 

O günlerden birinde buldum tüm renklerimi.

Nefes alamayıp, anlam bulmaya çalıştığım bir gündü.

Öyle ki karanlık, zifti ile bir daha sıvıyordu gözlerimi.

Tam halsiz bir yaş yüzümden akarken,

Karşımda bir sürü anlamsız renk çemberleri dolaştı önce,

Sonra o ıslaklık arttıkça renk bir filme dönüştü. 

İlk kez kendimi izlemenin şaşkınlığı, 

Şimdi zamanı mı? sorusunun keskinliği arasında,

Büyülenmiş gibi izledim uzunca.

Ağzında hep aynı şiir vardı uydurduğu,

"Ne sabah ne de akşam yokken,

Saatleri karanlıklar yutmuşken,

Neredeyse tüm ömürlerde beraberken,

Şimdi neredesin sevgili?"


___


* Hep kısa cümleler kurasım var aslında. Sanki uzatıp, karşı tarafı sıkmayalım düşüncesi ile. O nereden çıktı şimdi? Söyle bakalım Merve?

**  Bıkmadan usanmadan en uzun yaşayan kelebek gibi "Çok sevin!" diyeceğim. Daha bulaşıcı, daha iyileştirici ve  daha güzel bir duygu tanımıyorum çünkü.

*** Yazarken defalarca dinleyip, nota zehirlenmesi yaşıyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İçimdeki Fısıltılar - 5

 ___ Gölgeli bir güne güneş doğuyordu.  Ben de sabrımın en uçlarında uzunca bir yürüyüş yapıyordum. Öyle ki güneş arkamdan tepemi ve omuzlar...